TATİL CENNETİ KEMER

 

Güneş ufka doğru alçalıp, antik Antalya Kaleiçi kentine sıcak bir ışıltı saçarken, gelin büyüleyici bir akşam yürüyüşüne çıkalım sizlerle. Bu büyüleyici yolculukta size rehberlik etmeme izin verin lütfen.

Deniz meltemi, geçmiş dönemlerin fısıltılarını taşırken  liman da, tanrıların ve imparatorlukların hikayelerini çağırıyordu.  

Yolculuğumuz, güneşin öptüğü dalgaların antik surlara çarptığı Kaleiçi Yat Limanı'ndan başlıyor. Burada, M.Ö. 2. yüzyıldan bu yana sürekli yerleşime sahne olan Antik Attaleia kentinin kalıntıları, zamanın geçişine sessiz tanıklar olarak duruyor.

Zeus ve Hera'nın göksel sarayını, onların ilahi varlığının bir zamanlar bu kıyıları şereflendirdiğini hayal edin lütfen. Gökyüzündeki yıldırımların ustası Zeus ve kraliçesi Hera, yakındaki Tahtalı Dağı'nın  tepesindeki göksel bir saraya hükmediyordu.

Yolculuk boyunca Tahtalı' ya baktığınızda, belki de onların ölümsüz mirasına bir göz atacaksınız. 

Zeus'un meskeninden çok da uzak olmayan bir yerde deniz tanrısı Poseidon hüküm sürüyordu. Adı efsane ve heybetle yankılanıyordu.

Limanın yanında dururken Poseidon'un kadim egemenliğini, tuz ve köpüğün özünü hayal edin.  Üç çatallı mızrağının derinlikleri karıştırdığını ve kahkahasının dalgaların üzerinde yankılandığını görün. 

Yunan mitolojisinde Olympos, tanrıların toplandığı yer olan “Büyük Dağ” anlamına gelir. Bir zamanlar bu ilahi unvanla anılan Tahtalı Dağı, şimdi Türkiye'nin denize yakın en yüksek zirvesi konumundadır.

Hem maceraperestler hem de hayalperestler için Tahtalı Dağı teselli sunuyor. Oksijen açısından zengin havası ruhu canlandırıyor. Panoramik manzaraları da  oldukça büyüleyici. 

Tırmanmak sizin mesleğiniz değilse korkmayın; dünyanın en uzun teleferiği, Olympos Teleferik, sizi birkaç dakika içinde zirveye ulaştırır. Oradan da denize açılıyoruz masmavi ve altın rengi bir tuvalle.

Tahtalı yıl boyunca farklı mantolar giyer. Bahar yamaçlarını kızıla boyar, Sahra rüzgârları sırlarını fısıldar. Kış onu kar ve buzla kaplarken, bulutlar zirvesini kucaklayarak onu gizemle örter.

Olympos'un eteklerinde büyüleyici Kemer Çamyuva kasabası yatıyor. İster dağcı olun, ister merak peşinde, isterseniz gezgin olun, Tahtalı Dağı sizi eteklerindeki Kemer Beldesine davet ediyor. 

2.365 metre yüksekliğindeki bu zirve, Türkiye'nin denize yakın en yüksek dağıdır. Denizinde yüzerken ve güneş teninizi ısıtırken, bakışlarınızın görkemli Tahtalı Dağı'na çekildiğini hayal edin. 

Denizinde süzülürken Zeus'un fırtınalı ruh hallerini ve Poseidon'un kahkahalarının çağlar boyunca yankılandığını hayal edin.

Unutma sevgili gezgin, Kemer sadece bir yer değil, yaşanmayı bekleyen bir deneyim. Yolculuğunuz mucizelerle ve kolaylıklarla dolu olsun.

Antalya'nın 45 km güneybatı kıyısında yer alan Kemer, gerçek bir tatil beldesi olup, tertemiz plajları, masmavi suları ve Toros Dağları'nın nefes kesen manzarasıyla, hem Türk hem de uluslararası turizm için önemli bir merkezidir.

Gelin, hep birlikte, bu kıyı cennetinde sanal bir tura çıkarak, Doğal Güzellik ve Huzur ile tanışalım.

Antalya'dan Kemer'e giderken, karşınıza çıkan doğal güzellikler gezginlere huzur verir. Zaten yolculuğun kendisi de gözler için bir ziyafettir.

Yol, uçsuz bucaksız çam ormanlarının arasından geçerken; bir yanda zümrüt yeşili denizi, diğer yanda zirveleri 3.000 metreyi aşan görkemli Toros Dağları'nı gözler önüne seriyor olacaktır.

Sürüş monoton olmaktan uzaktır; yokuş yukarı tırmanışlar ve yokuş aşağı inişler arasında geçiş yaparak ara sıra sizi bazen iç kısımlara bazen de kıyı şeridine götürür.

Çam havayı doldurmuş olan kokuları ciğerlerinizi doldururken, ara sıra pırıl pırıl denizin bir bakışı size eşlik ediyor olacaktır.

Yol üzerinde Finike portakalı, Demre biberi ve diğer taze ürünleriyle bilinen geniş bir sera bölgesi olan Kumluca ile karşılaşacaksınız. Canınız ister salata ister sulu bir meyve istiyor olsun, yolculuğunuz sırasında onu bulacaksınız.

Kemer’in Dönüşümü de muhteşemdir. Kemer son yirmi otuz yılda önemli değişiklikler geçirmiştir. Bir zamanlar bir avuç mağaza ve restoranın bulunduğu küçük, tozlu bir köy, canlı bir kasabaya dönüşmüştür.

Bugün Kemer, Amsterdam şehir merkezini anımsatan, benzersiz mimari özelliklere sahip zarif otellerle övünmektedir. Bu oteller muhteşem manzaralar sunar ve ziyaretçilere sıcaklık ve saygıyla hitap eder.

Yaz sezonunda turistlerin temiz ve düzenli atmosferinin tadını çıkarmak için akın etmesiyle Kemer'in nüfusu 200.000 civarına çıkmaktadır.

Kemer” isminin ilginç bir hikayesi vardır. 20. yüzyılın başlarında Kemer'in bulunduğu bölge, biraz da bataklık olan “Eski Köy” olarak biliniyordu.

Yerel halk, dağdaki karların erimesiyle oluşan taşkın derelerin neden olduğu su baskınlarından korunmak için geniş taş duvarlar ve kemerler inşa etmişlerdi. Çoğu zaman kemerlerle süslenen bu koruyucu duvarlar, Türkçede “kemer” anlamına gelen “Kemer” isminin doğmasına neden olmuştur. Köylülerin bu duvarları yapma konusundaki ustalıkları onları doğanın tahribatından kurtarmıştı.

Kemer Çevresindeki Gizli Mücevherlere gelince; Kemer'e kısa bir mesafedeki saklı cennet Ulupınar ve şelalesi yer alır. Gür yeşilliklerle çevrili şelale, yaz sıcağından serinletici bir kaçış sunar ziyaretçilerine. Kemer'e yaklaşık 14 km uzaklıktaki görülmeye değer bir diğer yerleşim yeri de Çamyuva'dır. Yerel halkın gerçek sıcaklığını yaşayabileceğiniz bir yerdir Çamyuva.

Kıyı şeridi boyunca sıralanmış önemli turizm merkezleri arasında Tekirova, Ulupınar, Göynük, Uzunçınar, Kuzdere gibi yerleşim birimleri bulunmaktadır.

Şanslıysanız bölgenin ruhunu temsil eden dost canlısı Baki ile bile tanışabilirsiniz. Yani ister huzur, ister doğal güzellik, ister Türk misafirperverliğinin tadına bakın, Kemer sizi kollarını açarak bekliyor.

Kemer; otelleri, oldukça uzun sahil şeridi, deniz, güneş ve kumun en güzeli ile tatil fırsatını Kemer'de geçirmek isteyenlere güzel bir tatil vadediyor.

Kemer tatil yapmak isteyenler için hem lüks hem de daha hesaplı alternatifleri sunarak uygun bir tatil alternatifi oluşturuyor.

Tekne ile deniz turları yapma ya da Toros'lara uzanan yürüyüş parkurlarına katılarak gezme imkanlarıyla diğer bazı tatil beldeleri ile arasında fark oluşturuyor Kemer.

Sualtı sporları ile ilgilenenler için de Kemer pek çok doğal güzellik sunuyor. Pek çok dalış meraklısı her sene Kemer'e gidiyor ve bu sporun tadını orada çıkarıyorlar.

Gece hayatı mı? Gündüzleri bu kadar güzel geçirten bir kent gecenizi ziyan edecek değil ya...

1990 lı yıllarda keşfetmiştik bu dünya cennetini. O yıllarda, Kemer’deki pansiyonlardan birinde konaklamış, önce Belediye plajında denize girmiştik.

Deniz sefası dışındaki zamanlarımızda gezerken, öncelikle  folklorik Yörük Parkı Açık Hava Müzesinin farkına varmıştık. Otantik bir yapısı vardı.

Kıl çadırlarda gözlemeler yapılıyor. Açık hava müzesindeki doğal ortamlarında yaşayan koyun, keçi ve büyükbaş hayvanlardan sağlanan sütten yapılan yoğurt, yayık ayranı, kaymak ve tereyağı sunulmuştu tavukların gıdaklamaları ve horozların ötüşleri arasında.

Küçükburun Yarımadası, İyicil Ailesi tarafından; yap işlet devret modeliyle kiralanarak, Folklorik Yörük Parkı, Açık hava Müzesine dönüştürülmüş. 1990 lı yıllarda, konuklar ücret ödemeden giriyorlardı açık hava müzesine. Belki de ücretsiz olduğu için, ziyaret edenler çoktu.

2010 yılındaki ziyaretimde, açık hava müzesi ücretli hale getirilmişti ve ziyaretçileri yok denecek kadar azdı. Kıl çadırlar, keçiler, tavuklar, horozlar, hatta tavşanlara bile rastlamıştım ama yeterli ziyaretçiye rastlayamadım bu ziyaretimde.

Ayışığı Plajına Küçükburun Yarımadasından bakıldığında, tüm görkemiyle, bir dünya cenneti karşımıza çıkar. Deniz, orman ve dağ üçlüsünün kucaklaştığı plaj, olağanüstü manzarasıyla gönüllere ferahlık verir. Seyrine doyum olamayan bu manzarayı dakikalarca seyredebilirsiniz Folklorik Yörük Parkı Açık Hava Müzesinden. Hele bir de taze yayık ayranı da sunulmuş ve arkasından tavşankanı demli çayınız gelmiş ise.

Beldibi mevkiinden başlayıp Tekirova’ya kadar olan bölüm genellikle ince kumlardan oluşan doğal bir plaj olup, denize girenler tarafından tercih edilen plajlardandır.

Mavi Bayrak ödüllü bu gibi plajlarda; deniz suyunun temizliği, kıyılarının düzeni ve plaj hizmetlerinin kaliteli olması aranmaktadır. Kemer’deki Belediye plajı ile Ayışığı plajı istenen bu özellikleri taşımaktadır. Umalım da bu özelliklerini kaybetmesin.

Antalya'nın en güzel ilçelerinden biri olan Kemer'de tatil geçirmek isteyenleri çam ağaçları, görkemli dağlar ve kristal rengindeki denizden oluşan görsel bir şölen karşılar. Kemer'e kara yolu ile gidenler, çam ormanlarının arasında yemyeşil bir yolda ilerlerken, daha otellerine ulaşmadan tatilin coşkusuyla tanışırlar.

Yurdumuzun ve hatta yurt dışından gelenlerin de en popüler tatil rotaları arasında yer alan Kemer'de, üst kalitede hizmet veren tatil köylerinin varlığı da göze çarpar.

Antik kentler, muhteşem bir doğa, piknik yapılacak alanlar, çam ağaçlarının romantizmi ve daha fazlasını tatilinize sığdırmak isterseniz, Kemer otellerinden bir yer ayırtarak kendinize ve sevdiklerinize güzel bir sürpriz hazırlayabilirsiniz.

1960 lı yıllara kadar, karayolu olmadığı için, ulaşım yalnız deniz yoluyla ve zor koşullarda sağlanıyordu. Bu nedenle, Kemer ve çevresi bakir, bilinmeyen ve turizmden uzak bir yöre olarak kalmıştı.

1980 sonrasında uygulanan Güney Antalya Turizm Projesi çerçevesinde, yol ve diğer altyapı değerlerine hızla kavuşturuldu.

2000 li yıllara kadar, sahil boyunca iki şeritli gidiş gelişli olan otoyol, çok virajlı ve dardı. Günümüzde, bölünmüş yol projesi kapsamında, iki gidiş ve iki geliş olmak üzere, dört şeritli otoyolun yanı sıra, sık aralılarla yapılan tüneller, hem virajları ortadan kaldırdığı gibi yolu kısalttı.

Ulaşım alabildiğine kolaylaştırılınca da Kemer’e olan ilginin ve turizm potansiyelinin artmasına neden oldu.  

Ulaşımın alabildiğine kolaylaştırılmış olmasının yanı sıra ve en önemlisi, Kemer’in, kolaylıkla rastlanamayacak bir doğal güzelliğe sahip olmasıdır. Deniz, ormanlar ve dağlar bir noktada birleşmektedir.

Her zaman karşılaşamayacağınız bir doğa manzarasıdır gördükleriniz. Gökyüzünün ve denizin  mavisi, ormanların yeşili ve yalnız Kemer'e özgü bir doğa manzarası karşınızda durur. Seyrine doyum olmayan bir manzaradır. Günlerce aç kaldıktan sonra, mükellef bir sofra ile karşılaşan insanlara benzersiniz.

Ormanların yeşilliğine denizin berraklığı katılırken, deniz dalgalarının çam ağaçlarına kadar uzanması, çam ağaçlarının doğal gölgelikler oluşturması Kemer’in cazibesini arttırmaktadır.

Beldibi mevkiinden başlayarak, Tekirova’ya kadar olan tüm kıyılar, bütünüyle doğal plajlardır. Girintili ve çıkıntılı kıyılarında, bir çok koy, doğal plaj ve küçük doğal limanlar oluşmuştur.

Kemer merkezinde bulunan plajlardan biri yat limanı yanında bulunan Ayışığı Plajı, diğeri de Kemer belediyesince işletilen Belediye Halk Plajıdır. Sırtını Batı Toros dağlarının eteklerine dayamış olan halk plajı da görkemli ve ilgi duyulan plajlardan birisi.

Kemer dışında, kemer Antalya yolunda, 5 km uzaklıkta bulunan Phaselis Antik kentindeki plajdan da yararlanmak mümkün. Turistik konaklama tesislerinin havuz ve plajlarından da yararlanmak olası.

Kemer’e günübirlik uğranmış ise, Belediye Plajı ya da Ayışığı Plajından yararlanmak, hem ekonomik hem de keyiflidir.

Kemer Halk plajından hareketle, güney doğuya doğru gidilirse; önce Kemer marinasına, sonra da Küçükburun yarımadasının güneyinde kalan Ayışığı plajına ulaşılır.

Kemer’in bir dünya cenneti olarak anılmasında ve anımsanmasında Ayışığı plajının önemli bir payı vardır. Deniz, orman ve Ayışığı plajı, adeta birleşmiş ve kaynaşmış.

Çam ormanlarının Ayışığı plajını kucakladığı bu yörede, içerilere doğru ilerledikçe sedir ağaçları da görkemli yapılarıyla karşımıza çıkar.