Kayıtlar

Prag Eski Şehir Meydanı

Resim
  14 Kasım 2025 cuma, Prag ... Saat 16:00-16:30 zamanı aralığında, Karl Köprüsü üzerinde anı fotoğrafları ve videolar çekildikten sonra, Old Town olarak bilinen Eski Şehir bölgesine yöneliyoruz. Kemerli geniş geçidi, Gotik tarz süslemeleri ve panoramik manzarasıyla ünlü kuleden geçiyoruz. Karlova Caddesi üzerinden Şehir Meydanı'na giderken, caddenin sağı ve solunda anıtsal yapılarla karşılaşıyoruz. Story of Prague, Ulusal kültür anıtı Klementinum bunlardan bazıları. Saat 16:45'te ulaşıyoruz meydana. Prag Eski Şehir Meydanı, şehrin kalbi ve tarihî hafızasının en yoğun hissedildiği yerdir. Çek Ulusal kimliğinin şekillendiği mekânlardan biridir. Gotik ve Barok mimarinin buluştuğu, tarih ve kolektif hafızanın taşlara işlendiği bir sahne gibidir. Hem Orta Çağ’dan günümüze uzanan mimarisiyle hem de çevresindeki yapılarla Prag’ın ruhunu yansıtır. On ikinci yüzyıldan itibaren pazar yeri olan meydan, ticaretin ve halk buluşmalarının merkezi olmanın yanı sıra zafer kutlamalarına...

Köprüler Şehri Prag

Resim
  Anılarımı okuyanlar bilir. Bazen zamanda onlarca, yüzlerce, binlerce yıl geriye giderim. ''GEÇMİŞİN İZİNDE GELECEĞİN EŞİĞİNDE'' olarak belirlediğim sloganım gereği, hayal gücüm beni dilediğim yere götürür. Bu kez de öyle oldu. Farklı zamanlarda geriye giderek Seine Nehri Köprüleri, Budapeşte Köprüleri, Eskişehir Porsuk Çayı Köprüleri ve İstanbul Boğaziçi Köprüleri üzerinde dolaşırken bir anda kendimi Prag Vltava Nehri ''Çek Köprüsü'' üzerinde buldum. Kolumdaki saate bakıyorum. 15 Kasım 2025 Cumartesi, saat 05:30. Nehir'e bakıyorum. Vltava-Vitava'nın yüzeyi, sisle örtülü bir kadife gibi. Hafif bir rüzgâr, nehrin kıyısındaki ağaçları usulca titretiyor. Köprünün demir işçiliğine dokunurken, Art Nouveau’nun kıvrımlı çizgileri doğanın zarafetini taş sütunlara aktarıyor. Bir martı süzülüyor yukarıdan. Nehrin kıyısında bir çiçek açıyor. Ve Ben, bu sessizliğin içinde, doğanın gücünü ve zarafetini hissediyorum. Anlıyorum ki bu köprü, sadece ...

Vltava Nehri ile bütünleşen Prag

Resim
  Nehirler yerleşim yerlerinin yaşam pınarlarıdır. Prag'ın varlık nedeni olan Vitava (Vltava) Nehri, üzerindeki 18 köprü ile kentin iki yakasını birleştirir. Vltava Nehri kıyıları, şehrin kimliğini belirleyen, UNESCO korumasındaki anıtsal yapılarla çevrilidir. En dikkat çekici olanlar arasında Prag Kalesi, Charles Köprüsü, Rudolfinum, Ulusal Tiyatro ve Straka Akademisi bulunur. Bu kıyı hattı, hem mimari ihtişam hem de toplumsal dönüşümün izlerini taşır. Prag’ı gezerken Vltava boyunca yürümek, şehrin tarihini ve ruhunu en yoğun şekilde hissetmenin yollarından biridir. Kolektif hafıza ve mekânın kimlik yaratıcı gücü üzerine düşününce, bu kıyı hattı tam bir laboratuvar gibidir. Kale ve köprüler devlet ve halkın, tiyatro ve konser salonları ise kültür ve sanatın birleşim noktalarıdır. Vltava Nehri Kıyısındaki Anıtsal Yapılar: Prag Kalesi: Dünyanın en büyük kale kompleksi olarak bilinir. Aziz Vitus Katedrali’nin kuleleriyle taçlanır ve nehirden bakıldığında şehrin siluetini gü...

Bir masal Şehri Prag

Resim
    Bir gezgin olarak, resmi adı ''Çekya'' olan Çek Cumhuriyeti başkenti Prag ziyareti olmazsa olmazlarımdan biriydi. Gruppal'ın 3 gece 4 günlük Prag ve bağlantılı olarak Karlova ile Almanya sınırları içinde, Çekya'ya komşu Dresden turuna katıldık eşimle. Prag, Çekya'nın başkenti ve en büyük şehridir. Orta Bohemya'da Vltava Nehri üzerinde yer alır ve tarihi dokusuyla UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde bulunur. Prag'a hayat veren Vltava (Vitava) Nehri, Çekya’nın en uzun nehri olup şehrin kalbinden geçer. Şehri kuzey ve güney olarak ikiye böler, üzerinde 18 köprü bulunur ve en ünlüsü Karl Köprüsü’dür. Şehri yalnız coğrafi olarak değil, kültürel ve mimari olarak da ikiye böler. Prag Kalesi, Eski Şehir ve barok saraylar hep Vitava'nın kıyısında yükselir. Nehir, Çek kimliğinin ve Prag’ın romantik imgesinin simgesidir. Çek Cumhuriyeti ya da resmî kısa adıyla Çekya Orta Avrupa'da yer alır. Kuzeyinde Polonya, batı ve kuzeybatısında Almanya, ...

Endülüs Emevî Devleti Başkenti Kurtuba

Resim
  Yaklaşık 300 yıl Endülüs Emevi Devleti’nin başkentliğini yapmıştı Kurtuba ya da Cordaba. Döneminin İstanbul’u ve Bağdat’ı kadar önemli olan bu şehir, diğer gezginlerde olduğu gibi, görülmesi gereken yerlerim arasında ilk sıralardaydı. M.Ö. 2. yüzyılda Fenikeliler tarafından kurulan Kurtuba-Cordoba Müslümanların İspanya’ya gelişiyle Endülüs Emevi Devleti’nin başkenti olmuştur. Bu dönemde Avrupa’nın en önemli eğitim, bilim, kültür ve sanat merkezidir. Burada açılan medreselerde dünyanın farklı bölgelerinden, farklı inançlara mensup dünyaca ünlü bilim insanları yetişmiştir. Kurtuba, döneminin en iyi eğitim veren okullarına ev sahipliği yapmıştır. İspanya'da ilk ışıklandırılan şehir olan Kurtuba, Avrupa’da ilk üniversitesi olan şehirdir. Burada yapılan bilimsel çalışmalar Avrupa’da Rönesans’ın ortaya çıkmasına katkıda bulunmuştur. Endülüs Emevi Devleti Dönemi’nde yapılan Kurtuba Ulu Camii-Mezquite bu şehirde bulunmaktadır. Ulu Camisi’nin yanı sıra, diğer 300 camisiyle ünlüy...