TARİH VE KÜLTÜRÜ İLE SELANİK
Türkiye Cumhuriyeti tarihini okurken, daha ilkokul tarih kitaplarından, ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve doğum yeri olan Selanik şehrini gıyaben tanımıştık.
Kültürel zenginliği, çeşitli festivalleri, etkinlikleri ve canlı kültürel yaşamıyla öne çıkan Selanik, Atatürk Müze Evi'nin yanı sıra diğer Osmanlı Eserleri ile sanki bizden biri gibi.
Oysa, Yunanistan'la ilgili gezilerimize ağustos 2015'te Rodos Adası ile başlamıştık. Eylül 2016'da Sakız, eylül 2017'de Sisam (Samos), mayıs 2017'de Attika Yarımadası ve Atina ile devam etmişti. Rodos ve Atina'da birer hafta konaklamıştık.
Osmanlı hakimiyetine 1430’da girip, 1912 Balkan Savaşları’na dek, yaklaşık beş yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu'nun önemli bir liman şehri olan Selanik şehrini 21 Aralık 2024 Cumartesi günü görme fırsatı vardı önümüzde.
LeggoTur'un bir gece konaklamalı 2 günlük ekonomik Selanik-Kavala turunu görünce, eşim ve kayınbiraderimin de katılımıyla tura katılmaya karar verdik.
İstanbul'dan 20 aralık cuma günü saat 21:40'ta hareket ettik yol boyunca diğer tur konuklarını da toplayarak. Bütün katılımcılar toplandıktan sonra yaklaşık 300 km yol alarak İpsala Sınır kapısında olacaktık. Rehberimiz Murat bey 4 saatten fazla sürecek olan bu yolculukta Yunanistan ve Selanik şehrinin coğrafi, kültürü ve tarihi ile ilgili özet bilgi vermeye başladı.
Selanik; Yunanistan'ın kuzeyinde, Ege Denizi'nin kuzeybatı köşesinde, Termaikos Körfezi'nde yer almaktadır. Tarihi ve kültürel açıdan zengin bir şehir olan Selanik, Makedonya bölgesinin başkenti olup, Yunanistan'ın en büyük ikinci şehridir.
Roma'yı Doğu Roma İmparatorluğu Başkenti Konstantinopolis'e bağlayan 1120 km uzunluğundaki Egnatia Yolu üzerinde bulunan Selanik, Avrupa ve Asya arası ticarette önemli bir merkezdi tarihi boyunca.
Selanik Körfezi'nin kuzey ucunda, korunaklı bir koyda kurulan şehri çevreleyen alanlar, arkadaki dağlara doğru yavaş yavaş yükselir. Selanik Limanının oldukça korunaklı olması, gemilerin kolaylıkla demirleme ve barınmasını sağlaması, Liman Şehri Selanik olmasını sağlamıştır.
Şehir, M.Ö. 315 yılında Makedonya Kralı Kassander tarafından kurulmuş ve adını Büyük İskender'in kız kardeşi Thessalonike'den almıştır.
Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorlukları dönemlerinde önemli bir merkez olan Selanik, Roma döneminde de önemli bir ticaret merkeziydi.
Her yıl düzenlenen Selanik Uluslararası Fuarı ve Uluslararası Film Festivali gibi etkinlikler, önemli bir kültürel başkent olarak kabul edilmesine katkıda bulunur.
18 Ağustos 1917'de “Büyük Selanik Yangını” olarak anılan ve 32 saat süren yangında şehrin %30’dan fazlası yok olmuştu. Yangın ve mübadele sonrasında, şehrin nüfus yapısı, Selanik Türkleri ve Yahudiler aleyhine değişmiş ve şehir, bir Yunan şehrine dönüşmüştü.
Büyük Yangın, şehrin büyük bir kısmını yok etmiş ve binlerce insanı evsiz bırakmıştı. Selanik'in yeniden yapılanma sürecinde, Fransız mimar Ernest Hébrard'ın hazırladığı ızgara planı önemli bir rol oynamıştı. Geniş bulvarlar, büyük meydanlar ve modern altyapı ile şehir daha düzenli ve yaşanabilir bir şehir haline gelmiştir.
Selanik'in yeniden yapılanma süreci, şehrin kültürel ve tarihi mirasını koruma çabalarıyla da desteklenmişti. Günümüzde müze olarak kullanılan Atatürk'ün doğduğu ''Atatürk Evi'' bunlardan biriydi.
21 Aralık cumartesi, Selanik...
Yerel saatle 08:30'da tur otobüsümüz, aynı adı taşıyan cadde üzerinde, Aya Dimitri Kilisesi karşısında park etti. Rehberimizin kısa ve öz açıklamasının ardından kiliseye girdik. Ayin vardı. Birer mum yakarak ayini dinledik bir süre. Ardından fotoğraflar çekildi.
Şehrin koruyucusu Aziz Aya Dimitri'ye adanmış olan kilise 5. yüzyılda Roma kalıntıları üzerine yapılmıştı. Erken Hristiyanlık dönemine ait olan anıtsal yapı, 1491-1912 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu döneminde cami olarak hizmet vermişti. Büyük Selanik Yangınında büyük hasar gören kilise 1949 yılında tekrar ibadete açılmış olup, 1988 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilmişti.
Aziz Aya Dimitri Kilisesi'nden sonraki durak, aynı cadde üzerindeki Atatürk Evi Müzesi oldu. Türkiye Cumhuriyeti Selanik Başkonsolosluğu'nun yanında yer alan ev, 1933 yılında, Selanik Belediyesi tarafından satın alınarak Mustafa Kemal Atatürk'e hediye edilmişti.
1953 yılında müze olarak açılan evde, Atatürk'ün çocukluk yıllarına ait eşyalar ve döneme ait çeşitli objeler sergilenmekte olup, bahçesinde, Atatürk'ün babası Ali Rıza Efendi tarafından dikildiği rivayet edilen tarihi bir nar ağacı bulunmaktadır.
Demişti rehberimiz. Restorasyon nedeniyle kapalı olduğundan, bahçeyi ve evi gezemedik. Çevresinde dolaşarak fotoğraf çekmekle yetindik.
Rehberimizi uyarısı üzerine, Apostolov Pravlov üzerinden St. George Meydanı'ndaki, Selanik'in en etkileyici ve tarihi yapılarından biri olan Galerius Rotundası görülmek üzere harekete geçildi.
Rehberimizin verdiği bilgilere göre Rotunda; M.S. 4. yüzyılda Roma İmparatoru Galerius tarafından, başlangıçta anıt mezar olarak tasarlanan, içi mozaiklerle dolu yuvarlak kule. Bizans döneminde kiliseye dönüştürülmüş, Osmanlı döneminde ise cami olarak hizmet vermiştir. Günümüzde müze olarak ziyaretçilere açıktır.
Rotunda'nın içi, etkileyici mozaikler ve fresklerle süslenmiştir. Bu sanat eserleri, yapının tarihi ve dini önemini yansıtır. Ayrıca, Rotunda'nın kubbesi, mimari açıdan dikkat çekicidir ve yapının iç mekanına muhteşem bir atmosfer katmaktadır.
Rotunda'nın dışarıdan fotoğrafları çekildikten sonra yaklaşık 50 metre ilerisindeki antik Galerius Kemeri kalıntısına gidiyoruz.
İmparator Galerius'un Perslere karşı kazandığı zaferi simgeleyen bir ikonik anıt olarak karşımıza çıktı. Kemerin üzerindeki kabartmalar, Galerius'un zaferini ve Roma İmparatorluğu'nun gücünü simgelemektedir.
Galerius Kemeri fotoğrafları da çekildikten sonra rotamız, Agnatia Bulvarı üzerinden, Hamzabey Camii oluyor. Bir süre sonra sağ tarafımızda Venizelos Heykeli görünüyor. Metro Müzesi Caddesi'ne girerken, Agnatia'nın sağ tarafında caminin siluetini, girdiğimiz cadde üzerinde de Bedesten görünüyor. Rehberimiz, serbest zamanımızda fotoğraflarını çekmemiz uyarısında bulunduktan sonra JUMBO Oyuncak Mağazası görülmek üzere, Selanik caddeleri üzerinde ilerliyoruz.
Selanik'te alışveriş yapılabilecek yerlerden biri olan Jumbo, oyuncak ve çeşitli ev eşyaları satan büyük bir mağazadır. Selanik merkezine yakın bir konumda bulunan Jumbo, geniş ürün yelpazesiyle dikkat çeker. Özellikle çocuklar için oyuncaklar, okul malzemeleri, ev dekorasyon ürünleri ve daha pek çok şey bulabilirsiniz
Eşim ve kayınbiraderim Ahmet'le birlikte girdiğimiz mağazada bir süre sonra dolaştıktan sonra, ilgimizi çeken herhangi bir şey olmayınca, mağazadan çıktık. Geldiğimiz caddenin bir tarafında liman yükleme boşaltma, diğer tarafında da ucuz konaklama yerleri vardı. Bacaklarımız açılsın diye, diğer tur arkadaşlarımız çıkıncaya kadar yürüdük.
Tüm konuklar yerlerine oturunca rehberimiz ''sizleri Aristo Meydanı'nda serbest bırakacağım. Yerel saatle 17:00'ye kadar vaktiniz var. Tur otobüsümüz, Beyaz Kule geçilince, Bizans Kültür Müzesi civarında sizleri bekliyor olacak'' dedi.
Otobüsten indiğimizde yağmur ve ayaz vardı. Eşim ''hem karnımızı doyuralım hem de yağmurun biraz ara vermesini sağlayalım'' diyerek, elindeki notları göstererek, kafe ve restoran çalışanlarından yardım istedi. Yardımcı oldular ve yönlendirmeleriyle Kazaviti Restoranı bulduk.
Kazaviti Restoran, Ladadika bölgesinde yer alan popüler bir mekandı. Akdeniz ve Yunan mutfağının lezzetlerini sunan bu restoran, özellikle mezeleri ve sıcak peynir tabağı ile ünlüydü. Vejetaryen dostu olmanın yanı sıra glutensiz seçenekler de sunmaktaydı.
Havanın yağmurlu olması nedeniyle konuklarını içeride ağırlıyordu. Servis saatinden önce geldiğimizden, bizden başka müşterisi yoktu. Sıcak bir ilgiyle karşılandığımız restoranda, eşimin önerisiyle, Grek Salata, kalamar, sardalya balık ızgara, cumbo karides ve yanında kırmızı şarap söyledik.
Aralıklarla gelen yemeklerimiz çok lezzetli ve doyurucuydu. Neşemiz yerine geldi, canlandık ve mutlu olduk Kazaviti'de. Üç kişi için ödediğimiz ücret 74 Avro oldu.
Kazaviti'den El. Venizelou Caddesi'ne çıkarak Egnatia Bulvarına doğru yürümeye başladık. Tur otobüsü penceresinden gördüğümüz Bedesten bu cadde üzerindeydi. Yaklaştığımızda fotoğraflarını çektik yakından.
Selanik Bedesteni, Osmanlı döneminde inşa edilmiş önemli bir ticaret yapısıydı. Sultan II. Bayezid döneminde 1481-1512 yılları arasında yaptırılmıştı. Dikdörtgen planlı ve altı kubbeli olan bu yapı günümüzde çarşı olarak kullanılmaktadır Bir benzerini Edirne Selimiye Camii eklentilerinden biri olarak görmüştüm.
Egnetya Bulvarı'na ulaştığımızda, sol tarafta ve bulvarın kuzeyinde yer alan Hamzabey Camii, Osmanlı döneminde inşa edilen önemli bir yapı olup, 1468 yılında Evrenosoğlu İsa Bey'in kızı Hafsa Hatun tarafından yaptırılmıştı. Cami, 1978 yılındaki depremde ciddi hasar görmüş, 2006 yılında restore edilmek üzere Yunan Kültür Bakanlığı'na devredilmişti.
Fotoğraflar çekildikten sonra bulvar üzerinde Venizelos Heykeli'ne doğru yürüyoruz.
Birçok kez Yunanistan'ın başbakanı olarak görev yapmış olan Eleftherios Venizelos Megali İdea'nın mimarı olarak bilinmektedir. Osmanlı İmparatorluğu'na karşı isyanlara katılmış ve Girit'in Yunanistan'a katılmasında önemli bir rol oynamıştı. Venizelos'un liderliğindeki Yunanistan I. Dünya Savaşı'na katılmış ve İzmir'in işgal edilmesi konusunda İtilaf Devletleri'nin desteğini almıştı.
Fotoğraflar çekildikten sonra Aristo Meydanı'na doğru giriş yapıyoruz. Selanik'in kalbinde yer alan Aristo Meydanı, şehrin en ünlü meydanlarından biridir. Adını ünlü Yunan filozof Aristoteles'ten alır ve şehrin sosyal ve kültürel yaşamının merkezi olarak bilinir.
Meydanın etrafında birçok kafe, restoran ve mağaza bulunur, bu da onu hem yerel halk hem de turistler için popüler bir buluşma noktası yapar.
Meydanın ortasındaki açık alanda çeşitli etkinlikler, festivaller ve gösteriler düzenlenir. Ayrıca, meydanın çevresinde yer alan tarihi binalar ve modern yapılar, Selanik'in zengin tarihini ve dinamik modern yaşamını yansıtır.
Yılbaşı hazırlıkları içindeki Aristo Meydanı'nda yeterli fotoğrafları çektikten sonra Selanik sahiline giriyoruz.
Şehrin en güzel ve canlı bölgelerinden biri olan Selanik sahil şeridi, yürüyüş yapmak, bisiklete binmek ya da sadece deniz manzarasının tadını çıkarmak için harika bir yer olarak biliniyor. Ne var ki bugün yağmurlu ve rüzgarlı, gezginlerden başka pek görülen yok.
Sahil boyunca birçok kafe, restoran ve bar bulunmakta, önlerinde de ilginç yılbaşı hazırlıkları bulunmakta. Yağmur ve rüzgarı unutmuş olarak, ilginç yılbaşı hazırlıklarıyla ilgileniyor ve fotoğraflar çekiyoruz.
Sahilde ilerlerken Selanik'in simgelerinden biri olan Beyaz Kule kendini gösteriyor. Müze olarak hizmet verdiğini öğrendiğimiz Beyaz Kule, tarihi boyunca birçok farklı amaçla kullanılmıştı. Osmanlı İmparatorluğu döneminde inşa edilen kule zamanla hapishane, garnizon ve gözlem kulesi olarak hizmet vermişti.
Nihayet Selanik'in en güzel ve modern sahil bölgelerinden biri olan Nea Paralia bölgesine giriyoruz. Thermaikos Körfezi boyunca uzanan bu sahil şeridi, yürüyüş yapmak, bisiklete binmek ya da sadece deniz manzarasının tadını çıkarmak için harika bir yer olarak tanımlanıyor. Selanik'in en popüler yerlerinden biri olan bölgede Beyaz Kule, Büyük İskender Heykeli'nin yanı sıra bir çok park ve bahçe bulunmaktadır.
Yine bu bölgede Selanik Belediyesi, Bizans Kültür Müzesi, Makedonya Modern Sanat Müzesi, Selanik Arkeoloji Müzesi ve Kraliyet Tiyatrosu bulunmaktadır.
Selanik'te konaklayan turistlerin, tarihi ve kültürel mekanları gezdikten sonra, denize girebilecekleri çok sayıda plaj bulunmaktadır.
Selanik'in doğusunda yer alan, ince altın kumları ve sakin sularıyla ünlü Agia Triada Plajı; Selanik'in güneybatısındaki barlar, restoranlar ve su sporları aktiviteleriyle ünlü Perea Plajı; Selanik'in güneydoğusunda uzun ve geniş kumsalı ile dikkat çeken Neoi Epivates Plajı ve Selanik'in güneyinde berrak suları ve geniş kumsalı ile Epanomi Plajı konaklayanların ilgisini çekebilir.
Yorumlar
Yorum Gönder