İSTANBUL ÇEMBERLİTAŞ KONSTANTİN SÜTUNU



Sultanahmet Meydanından Beyazıt Meydanına doğru Divan Yolu üzerinden yürümeye başlayın. Yürümeye başladığınız tek şeritli ve Tramvayların geçtiği Divan Yolu Doğu Roma döneminde ana bulvardı. Mesa adını taşıyordu. Tek şeritli tramvay yolunun yaya kaldırımlarından birinde 550 metre yürürseniz, Sultan II. Mahmut Türbesini geçer geçmez, kırmızıya yakın bir mermer sütunun çemberlerle çevrili olduğunu görürsünüz. Çemberlitaş sütununu olarak bildiğimiz Konstantin Sütununu buldunuz demektir.

İstanbul’a Konstantin’in Şehri Konstantinopolis adını veren, imparatorluğun resmi dininin Hristiyanlık olmasını sağlayan İmparator Konstantin bu sütunu Roma'daki Apollon tapınağından söktürerek, Forum Konstantin'e diktirir.  Yani bugünkü yerine. Forum Konstantin olarak bilinen meydanın etrafı sütunlu galeriler ile çevrili olduğu biliniyor tarih kitaplarında. Konstantin sütunun üzerindeki güneşi selamlayan Apollon heykelini kaldırtır, kendi heykelini koydurtur.
Konstantin’den sonra gelen Bizans İmparatorları Julianus ve Theodosios bu geleneği sürdürerek kendi heykellerini bu sütunun üzerine koydurturlar. Tarih 1081 gösterirken Apollo’nun babası Zeus'un siniri bozulmuş olmalı ki oluşturduğu şimşek heykelin üzerine düşer. Heykel yanarken sütun da ağır hasar alır. İmparator I. Aleksios Kommenos sütunu tamir ettirerek, üzerine kendi heykeli yerine üzerindeki haç heykelini koydurmuştur. İstanbul'un fethinden sonra üzerindeki haç indirilmiştir.

1470'li yıllarda Yavuz Sultan Selim tarafından tadilatı yapılan sütun II. Ahmet zamanında çıkan büyük bir yangınla ağır hasar alır ve etrafı demir çemberlerle çevrilir. O gün bugündür o sütuna Çemberlitaş denir. Roma'da Apollon sütunu ile başlayan kaderi İstanbul'da Çemberlitaş olarak devam etmiştir. Bazı tarihçilere göre Haçlı Savaşlarında Avrupa'da asker toplamak üzere rahipler tarafından başlatılan kampanyada, Çemberlitaş'ın altında İsa'nın kutsal kadehinin olduğu ve o kadehten içenin ölümsüz olacağı söylentisi binlerce kişiyi Konstantinopolis yollarına dökmüştür.

Her ne kadar efsane denilse de tadilat nedeniyle birkaç yıl boyunca kaldırılmayan iskele ile yıllarca dışarıya kapalı bir görüntü sergileyen Çemberlitaş için, 1204 yılında haçlı askerlerini getirten bu taş bu kez restarasyon bahanesiyle kadehi arıyorlar denilmesine neden olmuştu.

Çemberlitaş ya da Konstantin Sütunu İstanbul'a dikilen ilk anıtsal dikili taştı. Çevresindeki yapılar görkemini zedelese de asıl zedelenme Çemberlitaş hakkında neredeyse hiç bilgi sahibi olmamamızdan kaynaklanmaktadır. Yurtdışı gezilerimde bu tür taşların bulunduğu meydanların çok iyi pazarlandığını görmüş birisiyim. Rehberler mutlaka gezi programına bu tür anıtsal taşları almaktadırlar.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder