KAFKAS DANSLARI VE KLAGENFURT 1989

 

15 Temmuz 1989 Cumartesi, Klagenfurt...

Klagenfurt Uluslararası Çocuk ve Dans festivali hazırlıkları tamamlanmıştı. Sabah kahvaltısından sonra, diğer ülke katılımcılarının yöneticilerinde olduğu gibi bizde de heyecan doruktaydı.

Onlarca davetli ülkelerin çocukları, kendi ülkelerinin önemli folklorik danslarını sunacaklar festivalde. Bizim çocuklarımız Kafkas Oyunları'nın yanı sıra Çiftetelli oyunlarından da birer gösteri hazırlamışlardı.

Oyun ekibimizdeki çocuklarımızın sağlık durumlarının yanı sıra, Kafkas Oyunlarının giysileri de kontrol edildi. Herhangi bir aksaklık olmasın diye, elbiselerle öğle yemeğine gidilmesi kararlaştırıldı.

Bugün ilk gösteri saat 14:00'te, yöresel adı Wörthersee Stadion olan, stadyum ya da gösteri merkezinde gerçekleşti. Stadyum lebalep doluydu. Katılımcı ülkelerin gösterileri göz doldurdu, bolca alkış aldı.



Türkiye'yi ''Kafkas ve Çiftetelli'' oyunlarıyla temsil eden ekimizin ilk oyunu ''Hoş Gelişler Ola Mustafa Kemal Paşa'' muhteşemdi. Ardından ''Şeyh Şamil'' ayrı bir hava kattı festivale.

Çiftetelli Oyunlarının kıvrak müziği ile, göğüs ve göbek titreterek, gerdan kırarak gerçekleştirilen oyun ekibimize bir süre sonra seyirciler de katıldı. Oyunlarımız sona erdiğinde stadyum alkıştan inliyordu.

İkinci gösteri de, yalnız davetiye sahiplerine olmak üzere, Hochosterwitz Kalesi gösteri merkezinde gerçekleşti. Kaledeki gösteri, asırlık tarihine uygun bir hava içerisinde gerçekleşti.

Çocuklarımızı festivalde göz doldurdukları Kafkas ve Çiftetelli oyunlarından da biraz söz etme gereğini duydum.

Kafkas Oyunları...

Kafkasya’dan Türk topraklarına taşınan geleneksel Kafkas dansları, ortak kültürümüzü ve birlikteliğimizi günümüzde de yaşatmaya devam etmektedir.

Nitekim düğünlerden bayramlara, şenliklerden toplantılara kadar pek çok etkinlik ve kutlama geleneksel halk danslarımız arasındaki Kafkas dansları ile kutlanmaktadır.


Kızlar ve erkeklerle birlikte oynanan Kafkas dansı, kadına saygı duymayı, kadınla birlikte hareket etmeyi, hürmeti ve gururu mertliği ve cesareti temsil eder. Bir ceylan gibi süzülen kızlarda zarafet, asalet; erkeklerde kahramanlık, cesaret ve atiklik ön plana çıkar.

Kafkas halk oyunları, Ardahan, Kars, Iğdır çevresinde oynanan oyunların genel ismidir. Bunun dışında Çoruh, Kızılırmak havzası etrafında ve Marmara'da Kafkas kökenli halkların oynadıkları oyunlara da bu isim verilmektedir. Kafkas Halk oyunlarında bayanlar uzun elbise giyer ve kolları uzun olur.

Bütün Kafkasya'da yaygın bir şekilde oynanan; değişik kabilelerce Zilga, Maggalan, Çeçen, İsteme, Şamiley adıyla anılan Lezginka, büyük bir beceri ve ustalık isteyen bir danstır.

Kafkasya'da oldukça büyük bir azınlık olan Çerkezler, “Çerkez düğün ve dansları” olmak üzere, tek bir başlıkta toplanamayacak kadar geniş ve bölgeden bölgeye ufak tefek farklılıklar içeren bir kültüre sahiptir.

Kahramanlık ve zarafetle özdeşleşmiş olan Kafkas dansları tarihçesi itibariyle de yüzyılları aşan bir geçmişi barındırıyordu. Öyle ki zamanla unutulan birçok Kafkas dansının yerini başka bir halk oyunuyla doldurmuş, yaşatılmaya devam etmiştir.

Kafkas dansları arasında ülkemizin kurucusunu Atatürk’e ithaf edilmiş olmasıyla öne çıkan ''Hoş gelişler Ola Mustafa Kemal Paşa'' adlı oyun; Atatürk’ün Kars'ı 1924'te ziyareti üzerine halkın sevinci anlatır. Atatürk’ü karşılamak için oynanan bu oyun zamanla Kafkas dansları arasında en sevilenlerden biri olarak yerini almıştır.


Çiftetelli Oyun ve Müziği...

Osmanlılarda, saray eğlencelerinde çiftetelli oyunu görülmektedir. Günümüzde hareket serbestliği ve figür zenginliği nedeniyle Anadolu’nun tüm yörelerinde herkes tarafından kolayca oynanmaktadır. Tek kişi ile olduğu gibi birçok kişinin katılmasıyla kadın ve erkek toplu olarak da sergilenebilir.

Çiftetelli ''göğüs ve göbek titreterek, gerdan kırarak oynanan bir oyun müziği” olarak tanımlanır. Çiftetelli, yalnız eğlence amacı ile ritim eşliğinde vücudun, omuz, göğüs, bacak titreşimleriyle, kalça ve göbek atarak, gerdan kırarak oynanmasıdır.

Çiftetellide adımlar küçük atılır, ayakların oyunda değeri yoktur. Serbest ve istenildiği gibi adım atmak mümkündür. Temel olan ritmin vücuda ve omuzlara alınmasıdır. Çiftetellide eğlence ve müziğe uydurulmuş bir vücudun neşesinin gösterilmesi veya yaşanması söz konusudur. Belli bir yön kısıtlaması olmadığı için bağımsız, hatta disiplinsiz bir oyun olduğu savunulur.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder