BİLİM VE KÜLTÜR MERKEZİ KÖLN

Almanya’nın dördüncü büyük şehri olan Köln, Romalılar tarafından M.Ö. 38 yılında kurulmuş. Şehre, İmparator Neron'un annesi Colonia'nın adı verilmiştir. 

Kozmopolit bir yapısı olan Köln’de turistlerin en çok ilgisini çekenler Ren Nehri ile Köln Katedrali’dir.

Köln Katedrali, Tarihi ve Kültürel Miraslarından biri olup, Hristiyan dünyasında büyük bir öneme sahiptir. 1248 yılında temeli atılmış ve 1880 yılında tamamlanmıştır.

Şehrin ekonomik ve kültürel yaşamında önemli bir rol oynamakta olan Ren Nehri Avrupa’nın en işlek nehirlerinden biridir.

Avrupa'nın Bilim ve Kültür merkezlerinden biri olup; Roma-Germen Müzesi, Farina Parfüm Müzesi, Çikolata Müzesi gibi birçok önemli müzeye ev sahipliği yapmaktadır.

Festivalleri, karnavalları, kiliseleri, müzeleri ve fuarları ile yıl içinde milyonlarca turisti ağırlayan çok yönlü bir şehirdir Köln.

Festivalleri, karnavalları, kiliseleri, müzeleri ve fuarları ile yıl içinde milyonlarca turist ağırlayan Köln, seyahat eden herkesin kendinden bir şey bulabileceği çok yönlü bir şehirdir.

İsterseniz şehirde düzenlenen Çağdaş Sanat Fuarı’na katılacak şekilde bir seyahat planlayabilirsiniz. İsterseniz de Avrupa’nın en büyük ve kapsamlı Onur Günü yürüyüşlerinden biri olan Cologne Pride’de kendinizi bol müzikli bir eğlencenin içinde bulabilirsiniz.

Hiçbirini tercih etmeyip yalnızca tarihi yerler gezmek istiyorsanız Köln’de size de uygun birçok müze vardır. Almanya’nın dördüncü, Kuzey Ren-Vestfalya Eyaletinin en büyük şehri olan Köln müzeler cennetidir. Roma-Germen Müzesi, Farina Parfüm Müzesi, Çikolata Müzesi, Wallraf-Richartz Müzesi, Ludwig Müzesi, Louis Müzesi bunlardan bazılarıdır.

Hristiyan dünyasında Köln, 12. yüzyıldan itibaren, İstanbul ve Roma’nın ardından kutsal kent olarak ilan edildi.

Kutsal Köln olarak da anılan kentte 1248 yılında Hristiyanlığın Katolik mezhebi için açılmış bir ibadethane olan Köln Katedrali’nin temeli atılmış, tam 632 yıl sonra, 1880 yılında tamamlanabilmiştir.

Ren Avrupa’nın şüphesiz ki en işlek ve modern nehirlerinden biri olup, nehrin Basel’de bulunan 883 km uzunluğundaki ağzı gemilerin geçişine müsaittir.

Fransa, Baden Büyük Dukalığı, Hesses Büyük Dukalığı, Hollanda ve Prusya tarafından 1863 yılında imzalanan Mannheim Antlaşması’nın şartlarına göre yönetilir. Strasburg’a dayanan ana merkez 300 ton kadar tekne taşıyabilecek “uluslararası gezilebilir sular” üzerindeki serbest dolaşımı izler.

1970lerde Ren Avrupa’nın en iğrenç açık kanalizasyonlarından biriydi. Şehirlerin ağır metal ve zehirli madde dolu çöpleri ve atık suları için boşaltım yeri olan Ren suyu, tüketim için uygunsuz, sudaki yaşam için ölümcül hale geldi. 1986 yılında, nehir Basel yakınlarındaki kimyasal fabrikada çıkan yangının ağır sonuçlarına katlandı. Yangını kontrol almak için kullanılan suyla, böcek ve böcek ilaçları nehrin sularına karıştı.

Bu çevre felaketi ülkelerin harekete geçmesine yol açtı. Ortak çabalar sayesinde suları o kadar temiz ki, bir ara kaybolan somon nehre geri döndü. Bu Ren Nehri’nin sağlıklı olmasının işareti olarak yorumlanıyor.

Şehirde düzenlenen karnavalların adresi Eski Şehir Meydanı’dır. Roma döneminde çoğunlukla pazar yeri olarak kullanılan meydan şimdilerde kafelerle dolu ve turizmin önemli merkezlerinden biridir. Yıl içinde binlerce turistin gelip geçtiği meydan Köln gezi rehberi içinde görmeniz gereken önemli noktaların başında geliyor bu meydan.

Diğer tüm Avrupa şehirlerinde olduğu gibi Köln’de de Eski Şehir oldukça önemli bir konumda. Ren Nehri boyunca yürüyerek şehri yakından tanıyabilirsiniz. Yol boyunca size birçok antik kalıntının, çeşmenin ve anıtın eşlik edeceğini unutmayın. Bu yüzden fotoğraf makinanızı hiç kapatmamak iyi bir tercih olabilir.

Birçok Avrupa şehrinde olduğu gibi Köln’ün Eski Belediye Binası da oldukça ihtişamlı bir yapıya sahiptir. Gotik tarzı bir kuleye sahip olan binada 130’dan fazla taş heykel kullanılmıştır. İkinci Dünya Savaşı’ndan yıkımla çıkan bina daha sonraki yıllarda yeniden inşa edilmiş. Orta Çağ’daki yönetici sınıfının merkezi olan bina, 900 yıllık köklü bir geçmişe sahiptir.


22 Ekim 2014 Çarşamba, Köln…

Benelüx & Paris Sonbahar turunun üçüncü günündeyiz. Dün Amsterdam merkezli Marken, Volendam ve Delft yörelerini içine alan Büyük Hollanda turundan büyük keyif almıştık.

Tur sonrasında otelimizde gecelemek üzere, Amsterdam’a dönerken rehberimiz ertesi gün, 22 Ekim 2014 Çarşamba günü, Hollanda topraklarından ayrılarak Almanya topraklarına gireceğimizi söyledi. Lüksemburg’a giderken Köln’e uğrayacaktık, yaklaşık olarak 260 km yolumuz vardı.

Bu sabah saat 08.45 te tur otobüsündeki yerlerimizi almıştık. Bütün tur boyunca, kendiliğimizden, farklı koltuklara oturduk ve diğer konukların da haklarına saygılı olmaya çalıştık.

Rehberimiz Can Iliriş, Günaydın herkese deyip, yoklama yaptıktan sonra kaptana hareket işaretini verdi. Böylece 260 kilometrelik yolculuğumuz başladı.

Belki biliyorsunuz ama ben yine de bazı hatırlatmalar yapayım diyerek söze başlayan rehberimiz; Almanya’nın dördüncü, Kuzey Ren-Vestfalya Eyaletinin en büyük kenti Köln’e gidiyoruz.

Dedikten sonra Hollanda topraklarından Almanya topraklarına geçiş yapacağız. Schengen Vizesi, kasabasında 1985 yılında imzalanan Schengen Antlaşmasını uygulayan yirmi beş Avrupa ülkesinin topraklarını kapsamaktadır.

Schengen bölgesi, alan içinde ve dışında seyahat edenler için, sınır kontrolleri ile uluslararası seyahat edenler için tek bir devlet gibi herhangi bir iç sınır kontrolü olmadan çalışır. Bu nedenle, Almanya’ya sorunsuz bir giriş yapacağız.

Almanya, 80 milyonun üzerindeki nüfusu ile Avrupa Birliği’nin en büyük nüfusa sahip ülkesi konumundadır. Üstelik Amerika Birleşik Devletleri’nden sonra, dünyanın en çok göç alan ikinci ülkesidir.

10. yüzyıldan 1806 yılına kadar Cermen bölgeleri Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu’nun bir parçası oldu. 16. yüzyıl boyunca kuzey Almanya bölgeleri, Protestan Reformu’nun merkezi oldu.

Cermen Halkı 1871’ Fransa-Prusya Savaşı sonrasında ulus-devlet haline geldi.. Dünya Savaş sonrasında, 1949’da, Almanya savaşı kazanan devletler tarafından iki devlete bölündü. Bu iki devlet 1990 yılında birleşti.

Batı sonra adı Avrupa Birliği olan Avrupa Topluluğu’nun 1957’deki kurucu üyelerindendir. Doğu Almanya da 1993’te bu birliğe üye olmuştur. Almanya 16 eyaletten oluşan bir federal parlamenter cumhuriyettir.

Rehberimizin bu açıklamaları oldukça yararlı oldu. Soluklanan rehberimiz, açıklamalara biraz ara verelim. Sizler de pencerelerinizden doğal çevrenin güzelliklerini içinize sindirin. Dedi. Otobanı ve çevreyi gözden geçiriyorum… Otobanın çevresinde yerleşim birimleri varsa, ses yalıtımı yapılmış olduğunu görüyorum. 

Kilometrelerce uzanan ses yalıtım duvarları ve panolarını oldukça ilginç buluyorum. Düzenlemelerin insan odaklı olması da hoşuma gitti. Yerleşim birimleri geçildikten sonra ses duvarları ortadan kalkıyor. 

Uçsuz bucaksız kırlar ve çayırlar ortaya çıkıyor. Çayırlarda otlayan inekler, koyunlar ve atlar ile barındıkları çiftlikler dikkatimizi çekiyor. Bazı konuklarımızdan hayranlık ifade eden sesler duyuyorum. Öyle ki, önde oturan çiftlerden birinin hanımı ‘’Heidi çizgi filmlerini anımsadım birden. Büyükbabası ile yaşayan Heidi, uçsuz bucaksız kırlarda ve çayırlarda hoplayıp, zıplarken ne kadar da mutluydu.’’ Dedi. Benim de anılarım canlandı…

İsviçreli yazar Johanna Spyri’nin Heidi kitabının tamamının Heidi adı altında uyarlandığı çizgi dizi, döneminde herkes tarafından keyifle izlenmişti. Biz, çizgi film kahramanı Heidi’yi düşünürken rehberimizin sesi duyuldu tekrar. Arkadaşlar, biraz sonra Alman topraklarına giriş yapıyoruz. Dedikten sonra devam etti.

Köln, eyaletin en önemli ulaşım, kültür, bilim, sanat, ticaret ve eğlence merkezidir. Köln tam anlamıyla bir müzeler cennetidir. Kentte çok sayıda müze mevcuttur. Ayrıca demir ve havayolu ulaşım ağının da kesişme noktasıdır. Ren Nehri kentin tam ortasından geçmektedir. Şehrin her iki yakası sekiz köprüyle bağlanmıştır, bunlardan ikisi demiryolu köprüsüdür.

Ren Nehri, İsviçre Alplerinde doğar. Lihtenştayn ve Fransa sınırlarından Almanya ve Hollanda topraklarından geçtikten sonra Rotterdam’ Kuzey Denizi’ ne dökülür. 1230 km uzunluğuyla Batı Avrupa’ nın en önemli nehirlerinden biridir. Nehrin 883 kilometresi gemi ulaşımına elverişli olup, bu nehrin kolları ile birlikte kapladığı alan 185.000 km²dir.

Kozmopolit bir yapıya sahip olan Köln’de turistlerin en çok ilgisini çeken şey Ren Nehri ile Köln Katedrali’dir. Köln, Orta Çağ’da hızla büyüyerek Avrupa’nın en büyük merkezlerinden biri haline gelmişti. 12. yüzyıldan itibaren Köln, Hristiyan dünyasında Kudüs, İstanbul ve Roma’nın ardından kutsal kent olarak ilan edildi. 


Kölner Dom olarak da adlandırılan Köln Katedrali, Gotik tarzda ve çift kulelidir. UNESCO Kültür Mirası listesinde yer alan Köln Katedrali 7 000 m2 lik bir alan üzerine kurulmuş olup, kulelerinin yüksekliği 157 metreyi bulmaktadır.

2005 yılında düzenlenen Dünya Katolik Gençleri Günü dolayısıyla . Benedict Köln´e gelip, milyonlarca insana Köln´ün Hristiyan Âlemi için hala kutsal bir şehir olduğunu, bunda da yüzyıllardan bu yana kemikleri bu katedralde olan Üç Kutsal Kral´ın etkisinin olduğunu anlattı.

Rehberimizin anlattığı bu yararlı ve ilginç bilgileri dinlerken, zaman ve yol hızla akmış, Köln’e giriş yapmıştık. Köln Garı’nın hemen yanındaki alt geçitten geçip, katedralin önündeki meydanın az ilerisinde yer alan caddede otobüsümüz bizi indirdi. Elindeki kırmızı şemsiyesiyle önümüze düşen rehberimizin peşine düşerek, katedrale doğru yürümeye başladık.

Burada bizleri hoş bir sürpriz bekliyordu… Hemen karşı kaldırımda Şekerbank ve Ziraat Bankası’nın şubeleri vardı. Yanlarında ise guguklu saatlerin de satıldığı hediyelik eşya dükkânları bulunuyordu. 

Rehberimiz bizi uyardı. Her ne kadar Türk bankaları olsalar da Alman bankaları gibi çalışmaktadırlar. Türkiye’de olduğu gibi yararlanamazsınız. Dedi… 

Nihayet Köln Katedrali’nin önündeki meydana ulaşmıştık. Katedral, ülkenin en çok turist çeken yapısı ve giriş ücretsiz. Katedrali gezdikten sonra, ayrılan serbest zamanda eski şehrin merkezine doğru ilerleyerek fotoğraflar çekmeye başlıyorum.

Katedrali ayrı bir yazı dizisi yapmak istiyor ve kısa kesiyorum. Bir sonraki yazı dizisinde, Köln Katedrali’nde buluşmak üzere…



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder