ANILARIMDA MARATON KASABASI
Marathon Savaşı, MÖ 490 yılında Yunanistan'ın Marathon Ovası'nda gerçekleşen önemli bir muharebedir. Bu savaş, Atina ve Platea'dan gelen Yunan kuvvetleri ile Pers İmparatorluğu'nun ordusu arasında yapılmıştır.
Maraton Savaşı'nın nedenleri, Pers İmparatorluğu'nun Yunan şehir devletlerine karşı genişleme ve cezalandırma politikalarına dayanır.
MÖ 499 yılında, Batı Anadolu'daki İyon şehir devletleri Pers İmparatorluğu'na karşı ayaklandı. Atina ve Eretria, İyonya'ya askeri destek verdi.
İyon Ayaklanmasının bastırılmasından sonra, Pers Kralı I. Darius, Atina ve Eretria'yı cezalandırmaya karar verdi. Bu şehirlerin Pers hakimiyetine karşı direnişi, Perslerin Yunanistan'a saldırı planlarını hızlandırdı.
Pers ordusu, Ege Denizi'ndeki Kiklad Adaları'nı işgal ettikten sonra Eretria'yı yerle bir etti ve ardından Yunanistan anakarasına geçerek Maraton Ovası'nda kamp kurdu.
Yunan kuvvetleri, sayıca üstün olan Pers ordusunu yenmeyi başarmıştır. Bu zafer, Yunan şehir devletlerinin Perslere karşı direnişinin sembolü haline gelmiştir. Savaşın sonucunda, Persler Yunanistan'a yönelik ilk genel taarruzlarını sona erdirmiştir.
Marathon Savaşı, Yunan tarihinin önemli dönüm noktalarından biri olarak kabul edilir ve Atina'nın Altın Çağı'nın başlangıcını işaret eder. Ayrıca, bu savaşın anısına modern maraton koşusu düzenlenmektedir.
24 Mayıs 2017 Çarşamba, Maraton Atina…
Dün akşam ünlü Marathon (Maraton) kasabasına gitmek için resepsiyondaki görevlilerden yardım istemiştik. Taksi ya da toplu taşım aracı otobüslerden biriyle gidilebileceğini söylemişlerdi. Yaklaşık 10 km kuzeyde olan kasabaya gidiş için 20 Avro istenince toplu taşımı tercih ettik.
Sabah kahvaltısından sonra, yaklaşık 1200 metre batıda kalan, Marathon otoyolundaki otobüs durağına yürüdük. Yirmi dakika sonra otobüs durağındaydık.
Maraton'a giden otobüslerin duraktan geçiş saatlerini bilmeden yarım saatten fazla beklemiştik ki özel bir otomobil yanımızda durdu. Maraton'a gideceğimizi öğrenince, adının Stefani olduğunu öğrendiğimiz sürücü, kendisinin de oraya gideceğini söyleyerek bizi arabasına aldı.
Arka koltukta oturmakta olan eşim Serap Akıncı, biraz da beden dilini kullanarak, Stefani ile iletişim kurdu. Nea Makri'de oturmakta olan Stefani'nin de atalarının mübadillerden olduğunu öğrendik.
Maraton'a yaklaşmakta iken geri dönen Stefani ''Madam, sizi arabama aldım ama hiç olmazsa benzin parasını karşılarmısınız? '' Deyince eşim ''ne kadar istersin Stefani?'' ''10 Avro yeter Madam. İsterseniz, istediğiniz saatte sizi alıp, Golden Coast'a götürebilirim.''
Stefani ile ücret konusunda anlaştıktan 10 dakika sonra bizi Maraton Kasabasının merkezi bir yerinde bıraktı.
Atina'nın yaklaşık 42 km kuzeydoğusunda bulunan Maraton, adını aldığı ovanın komşusuydu. Ege Denizi'ne kıyısı olan bu bölgenin zeytinlikler, üzüm bağları ve tarım alanlarıyla çevrili olduğunu öğrenmiştim gelmeden önce.
İki katlı binalardan oluşan kasabada adeta yavaş şehir ya da köy havası vardı. Sokaklarında neredeyse insan yoktu. Bizi kasabaya bırakan Stefani'ye 3 saat sonra bizi almasını rica etmiştik. Yarım saatte gezdik kasabayı.
Oysa, yavaş şehir havasındaki bu kasaba, tarihe damgasını vuran yerleşim alanlarından biriydi. M.Ö. 500 yılında Darius’un yönetimindeki Pers İmparatorluğu Anadolu’daki İyonya Şehir Devletlerini egemenliği altına almıştı.
Ne var ki Attika'da, Antik Atina yönetiminin desteği ile Darius’a karşı ayaklanmalar oluyordu. Atina Şehir Devleti'ne haddini bildirmek ve şehri Pers İmparatorluğu topraklarına katmak üzere, 300 gemi ve yaklaşık 50000 kişilik bir ordu ile Marathon körfezinden çıkarma yapan Pers Ordusu Atina'ya doğru harekete geçmişti.
Galibiyeti acil olarak Atina’ya bildirmek için oldukça hızlı koşan bir savaşçı yola çıkarılır. Marathon Ovasından 42 km uzaklıktaki Atina’ya hiç durmadan koşarak ulaşan haberci, galibiyet haberini verdikten sonra, görevini tamamlamış olarak, yere yığılarak ölür.
Birçok tarihçiye göre Maraton Savaşı’nın Atina tarafından kazanılması Antik Yunan Uygarlığının başlangıcı olmuştu. Yunan Uygarlığının beşiği kabul edilen bu ünlü kasabada kilise dışında hiçbir yeri görme olanağı bulamadık.
Konaklama yerimize geri dönebilmek için Stefani'yi aradık. Yarım saat sonra bizi Maraton'dan alan Stefani ''isterseniz 40 Avro karşılığında sizi bir gün süreyle Attika Yarımadası'nda gezdirebilirim.'' Dedi.
Stefani ile, bir bakıma, dostluğumuz böyle başladı...
Yorumlar
Yorum Gönder