İstanbul açık hava müzelerinden biri Beşiktaş

 

Beşiktaş, dünyanın tarih ve kültür merkezi olan İstanbul’un Boğaziçi Rumeli yakasındaki merkezi ilçelerinden olup, Sarıyer, Şişli ve Beyoğlu ile komşudur. 

İlk sakinleri de Traklar'dır. Tarihi Yarımada olarak bilinen Suriçi'nin dışındaki en eski yerleşimlerden biridir.

Beşiktaş adeta bir açık hava müzesi olup, her köşesi tarih kokar. 

Osmanlı döneminde, padişahlar ve devlet büyükleri için, İlk yapılanmanın gerçekleştiği Dolmabahçe Sarayı'nın yanı sıra Yıldız Sarayı ve Külliyesi, Çırağan Sarayı, Feriye Sarayları, Ihlamur Kasrı, Sinan Paşa Külliyesi, Akaretler Sıraselvileri, Esma Sultan Yalısı bunlardan bazılarıdır.

Beşiktaş, İstanbul’un mimari açıdan en zengin ve çeşitli ilçelerinden biridir. Hem Osmanlı döneminden kalma saraylar hem de modern mimari örnekleriyle doludur. 

Dolmabahçe Sarayı gibi yapılar, Avrupa etkisindeki süslemeli cepheleri ve simetrik planlarıyla dikkat çeker. Yıldız Sarayı ve çevresindeki köşkler, geleneksel Osmanlı plan düzeni ve ahşap işçiliğiyle öne çıkar. 

19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başında yapılan bazı apartmanlarda kıvrımlı hatlar ve bitkisel motifler görülür. 

Mimari yapılar, yalnızca fiziksel barınaklar değil; aynı zamanda toplumsal değerlerin, ideolojilerin ve kültürel değişimlerin somut ifadesidir.

Beşiktaş’ın antik çağdaki adı “Taş Beşik” anlamına gelen “Kune Petro” olarak bilinir. Barbaros Hayrettin Paşa’nın gemilerini bağlamak için sahile beş direk diktiği, bu nedenle BEŞ-TAŞ adının verildiği, zamanla değişikliğe uğrayarak BEŞİK-TAŞ olduğu riayet edilmektedir.

Kanuni Sultan Süleyman zamanında bölge daha da gelişmiş ve sonraki yıllarda bu gelişme devam ederek zaman içinde esir pazarlarının kurulması, Rumeli’den Anadolu’ya geçen askerlerin ve ticari kervanların toplandıkları ve dinlendikleri yer haline geldiği bilinmektedir.

Topkapı Sarayı terkedildikten sonra Çırağan Sarayı (1871), Dolmabahçe Sarayı (1856), Yıldız Sarayı (1898) ile kasır ve köşklerin yapılmasıyla Osmanlı İmparatorluğunun yeni yönetim merkezi haline gelmiştir.

Dolmabahçe Sarayı: 1856’da Sultan Abdülmecid tarafından yaptırıldı. Osmanlı’nın Batılılaşma sürecinin mimari bir simgesi olan bu saray, aynı zamanda Atatürk’ün hayata gözlerini yumduğu yer. Barok, Rokoko ve Neoklasik stillerin Osmanlı mimarisiyle harmanlandığı görkemli bir yapıdır.

Yıldız Sarayı ve Külliyesi: II. Abdülhamit’in yönetim merkezi olarak kullandığı bu saray, sadece bir ikametgâh değil; tiyatro, kütüphane, marangozhane ve hatta çini fabrikasıyla adeta bir mikro-şehir gibiydi. Yıldız Camii ve Hamidiye Camii de bu kompleksin parçalarıdır.

Çırağan Sarayı: Boğaz kıyısında yer alan bu saray, 19. yüzyılda Sultan Abdülaziz tarafından yaptırıldı. 1910’daki büyük yangınla harap oldu, ancak 1990’larda restore edilerek lüks bir otele dönüştürüldü. Mimari detayları ve konumu hâlâ büyüleyicidir.

Feriye Sarayları: Dolmabahçe ve Çırağan saraylarının yetersiz kalması üzerine hanedan üyeleri için inşa edilen bu yapılar, günümüzde Galatasaray Üniversitesi ve Kabataş Erkek Lisesi gibi kurumlara ev sahipliği yapmaktadır.

Ihlamur Kasrı: Sultan Abdülmecid’in dinlenme mekânı olarak inşa ettirdiği bu kasır, Barok etkili mimarisiyle dikkat çeker. Bahçesi ve iç dekorasyonu, dönemin zarafetini yansıtır.


Sinan Paşa Külliyesi: Beşiktaş İskelesi’nin hemen karşısında yer alır. 16. yüzyılda Mimar Sinan tarafından Kaptan-ı Derya Sinan Paşa için inşa edilmiştir. Cami, medrese ve hamamdan oluşan klasik bir Osmanlı külliyesidir.

Akaretler Sıraevleri: Sultan Abdülaziz döneminde saray çalışanları için inşa edilen bu sıra evler, Osmanlı’da ilk toplu konut örneklerinden biridir. Günümüzde sanat galerileri, kafeler ve butik otellerle dolu canlı bir bölgeye dönüşmüştür.

Esma Sultan Yalısı: Ortaköy’de yer alan bu yalı, 19. yüzyılda Sultan Abdülaziz’in kızı Esma Sultan için yaptırılmış. Yangın sonrası harap olmuş ama dış cephesi korunarak modern bir etkinlik mekânına dönüştürülmüştür.

Kaynaklar:

1) https://www.mehmetakinci.com.tr

2) http://www.besiktas.gov.tr/besiktas-hakkinda

3) https://tr.wikipedia.org/wiki/Be%C5%9Fikta%C5%9F


Yorumlar

  1. Dolmabahçe Sarayı: Sultan Abdülmecid tarafından yaptırılmış, Barok, Rokoko ve Neoklasik öğelerle süslenmiş. Hem Osmanlı’nın Batılılaşma sürecini yansıtıyor hem de Atatürk'ün son günlerine ev sahipliği yapmış.

    YanıtlaSil
  2. Yıldız Sarayı ve Külliyesi: II. Abdülhamit döneminde sadece ikamet değil, aynı zamanda tiyatro, çini fabrikası ve marangozhane gibi işlevlerle bir "mikro şehir" gibi hizmet etmiş. Sarayın çok yönlü yapısı ideolojik ve üretimsel bir temsili barındırıyor.

    YanıtlaSil
  3. Çırağan Sarayı: Boğaz kıyısındaki ihtişamıyla dikkat çeken bu saray, bir yangınla harap olmuş ama 1990'larda restore edilip lüks bir otele dönüştürülmüş. Kültürel mirasın yeniden işlevlendirilmesi açısından etkileyici bir örnek.

    YanıtlaSil
  4. Beşiktaş’ın Traklardan Osmanlı’ya, oradan Cumhuriyet’e uzanan tarihi; yapıların mimari diline yansımış durumda.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Paris Sen Nehri

Küresel Portekiz İmparatorluğu

Deniz ve Kültür Başkenti Muğla