PARİS SEİNE NEHRİ KÖPRÜLERİ

III. ALEXANDRE KÖPRÜSÜ

İki yeri, iki yakayı, iki kıtayı birbirine bağlama anlamında yorumladığım köprüler benim için her zaman önemli olmuştur. Gönül köprülerini de unutmamak gerekir.

Diğer taraftan, köprüler demek, üzerinden geçilen nehirler demektir ki yerleşkelerin ve şehirlerin yaşam pınarlarıdır. Atalarımız yerleşik düzene geçerken nehir kenarlarını seçmişlerdir.

Paris’in iki yakası, 4'ü yaya, 2'si raylı sistem için olmak üzere, Seine Nehri üzerindeki irili ufaklı 37 köprü ile birleştirilmiştir. Paris'e hayat veren bu ünlü nehir 37 köprünün altından geçerek şehrin merkezinde 12 kilometrelik kavis yapar.

Altından geçtiği köprülerin en görkemlisi ve en güzeli Şanzelize Bulvarı'nı İnvalides bölgesine bağlayan Üçüncü Alexandre Köprüsü’dür. 1900 yılında inşa edilmiş eşsiz bir sanat eseridir. 1892 yılında oluşturulan Fransa-Rusya birliğinin ardından 1896’da inşaatına başlanan köprü, dönemin Rus Çarı II. Nicolas’ın babası Çar III. Alexandre’ın adını almış.


25 Ekim 2014 Cumartesi, Paris...

Otelimizdeki sabah kahvaltısından sonra, toplu taşım araçlarıyla Şanzelize Bulvarı'na ulaştık. Bulvarın kuzey ucundaki Zafer Takı çevresinde dolaşıp, fotoğraflar çektikten sonra, bulvar üzerinden Konkord Meydanı'na doğru yürümeye başladık eşimle.

Her kavşakta, yan caddelere gire çıka ilerledik. Şanzelize Bulvarı'nı İnvalides bölgesine bağlayan caddeye girdiğimizde, Paris'in kültürel simgelerinden biri Grand Palais ile Paris Güzel Sanatlar Müzesi'ni barındıran Petit Palais anıtsal yapılarıyla karşılaştık. Her ikisi de Seine Nehri kıyısında olan bu yapılar kapalı olduğundan, gezme olanağı bulamadık.

Üçüncü Alexandre Köprüsü'ne giriyoruz. Köprünün her iki girişinde, sağlı sollu bulunan, 17 metrelik dört kaide üzerindeki altın sarısı heykelleri ile harika bir görüntü oluşturuyor. Art Nouveau tarzında yapılmış lambaları, melekleri, kanatlı atlardan oluşan süsleriyle Paris‘in en güzel köprüsü…


Tek kemerli köprünün yol kenarında sıralanan süslemeleri köprünün estetiğine ayrı bir hava katmaktadır.

Seine Nehri üzerinde, 6 metre yüksekliğinde tek aralıklı çelik bir kemerden oluşun, bu köprü yapılırken Şanzelize‘nin manzarasını kapatmaması için büyük titizlik gösterilmiş.

Bu titizlik sayesinde köprü üzerinden muhteşem manzaralar izlenebiliyor. Muhteşem bir görüntüsü olan Eyfel Kulesi’ni izleyip, fotoğraflarını da çektikten sonra Les İnvalides bölgesine geçtik.

Paris’e yolunuz düşerse, III. Alexandre Köprüsü ile iki tarafında yer alan bölgeleri görmenizi öneririm…


1 yorum: