BOZBURUN YARIMADASI

 

Bozburun Yarımadası, tarihsel süreçte, bölgesel olarak Batı Anadolu, yöresel olarak Büyük menderes nehrinden Köyceğiz Gölü'ne kadar uzanan Karya bölgesinde yer alır. Akdeniz'e uzanan üç yarımadadan biri olup, Anadolu'nun yerel kavimi sayılan Karyalılarca yerleşime açılmıştır.

M.Ö. 12. Yüzyıldan itibaren Batı Anadolu kıyılarını etkisi altına alan dış göçlerden siyasi, kültürel ve ekonomik olarak olumsuz etkilenmiştir.

Diğer taraftan, ''taşlık ve kayalık'' anlamına gelen Trakhei adından da anlaşılacağı gibi, Coğrafi özellikleri itibarıyla Bozburun Yarımadası küçük ve kapalı sayılabilecek alanlardan oluşmuştur.

Kısmen oldukça dik, 900 metreyi bulabilen dağlar arasına sıkışmış, çukur vadiler ve dar boğazlar, bu yörenin karakteristik yüzey biçimleridir. Yarımadanın güneydoğu kıyıları, çoğunlukla, kayalık ve dik yamaçlardan oluşmakla birlikte % 60- 70’i ormanlıktır.

Az sayıdaki koy, gemilerin yanaşmasına uygun yapıdadır. Daha fazla sayıda koyun bulunduğu kuzeybatı kıyısındaysa, kayalıklardan sonraki düz kumsalların konumları, gemilerin yanaşmasına uygundur.

Yarımadanın bu yönünde kalan derin koylar, fırtınalı havalara karşı güvenli liman hizmeti de sunmaktadır. Çok sayıdaki yerleşim yerinin bu tarafta bulunması da bu durumla açıklanabilmektedir.

Marmaris’in kalabalığından uzakta, el değmemiş güzelliği ile hayranlık uyandıran ve ülkemizin güneybatı köşesinde bulunan şahane bir yerdir Bozburun Yarımadası.

Yarımadanın iç bölgelerine geçit vermeyen ,ancak denizi kucaklayan boz dağlar, tepeler, tepecikler…

Aralarında keyifle salınan yüzlerce girintili çıkıntılı koylar…

Tepelerin denizle kavuştuğu daracık düzlüklerde ufacık köyler…



20 Eylül 2022 Salı, Turunç Marmaris…

Konaklama yerimiz Loryma' da dördüncü günümüz. Marmaris Turizm Birliği tanıtım broşürlerine göre Bozburun Yarımadası’nın antik adı Loryma Yarımadası olup, Karyalıların ilk yerleşim yeriydi. 

Konaklama yerimizle aynı adı taşıyan, turizm açısından pek fazla gündemde olmayan Bozburun-Loryma Yarımadası’nı, kısmen de olsa, keşfe çıktık eşimle.

Birçok medeniyete ev sahipliği yapan bu doğa ve tarih harikası dağlık ve taşlık yarımada, keçi yolu ve patika ağı ile sarılmış olup, son yıllarda asfalt yollara da kavuştu.

Turunç merkezli tarihi bir gezi yaparken Amos Antik Kentini yolunuz üzerinde bulursunuz. Bazı tarihçilere göre konakladığımız Turunç beldesi antik adı Amos’tur. 

Şehir surlarıyla çevrili bir tepe üzerinde yer Antik Kent, Helenistik dönemden Doğu Roma İmparatorluğu dönemine kadar sürekli olarak yerleşim görmüştür. Günümüzde ise antik kentin en iyi korunmuş yapısı tiyatrosudur.

Amos, Turunç ile Kumlubük arasındaki tepenin hemen üzerinde, Turunç’un yaklaşık 4 km güneydoğusundadır.

Otelimizden çıkarak, rotamızı Bozburun Yarımadası’nın merkezi olan Bozburun’a çevirdik. Rotamız üzerinde Marmaris Bayır Köyü, Marmaris Selimiye yat limanı da bulunuyor.

Coğrafi özellikleri itibarıyla Bozburun Yarımadası küçük ve kapalı sayılabilecek alanlardan oluşmuştur.

900 metreyi bulabilen, kısmen oldukça dik dağlar arasına sıkışmış çukur vadiler ve dar boğazlar, bu yörenin karakteristik yüzey biçimleridir

Yarımadanın güneydoğu kıyıları, çoğunlukla, kayalık ve dik yamaçlardan oluşmakla birlikte % 60- 70’i ormanlıktır. Az sayıdaki koy, gemilerin yanaşmasına uygun yapıdadır.

Daha fazla sayıda koyun bulunduğu kuzeybatı kıyısındaysa, kayalık kıyılarla düz kumsalların konumları, gemilerin yanaşmasına daha uygun bir durum ortaya koymaktadır.


Yarımadanın bu yönünde kalan derin koylar, fırtınalı havalara karşı güvenli liman hizmeti de sunmaktadır. Çok sayıdaki yerleşim yerinin bu tarafta bulunması da bu durumla açıklanabilmektedir.

Çoğu yerleşim yerinde antik kent ve kaleler görülebilmektedir.

Türkiye’nin en uzun antik yürüyüş rotası olan Karya Yolu’nun 148 kilometresi Bozburun Yarımadasında yer alıyor.

Antik kale, tiyatro, tapınak, mezar ve yerleşim kalıntıları arasından tepeler boyunca ilerleyen patikalarda zaman zaman Simi adası ve Datça yarımadası yürüyüş rotasındakileri selamlarken, büyüleyici deniz manzaraları da eşlik etmektedir.

Bozburun’a ulaşıncaya kadar, geçit vermeyen dağlarda, her nasılsa teknolojiye yenilmiş geçitlere çıktık, geçitlerden indik, yılan gibi kıvrılmanın yanı sıra sıkça U dönüşlerinin olduğu virajlarda yüreğimiz ağzımıza gelerek sürdürdük arabamızla yolculuğumuzu.


Marmaris’in kalabalığından uzakta, el değmemiş güzelliği ile hayranlık uyandıran ve ülkemizin güneybatı köşesinde bulunan şahane bir yer Bozburun Yarımadası.

Yarımadanın iç bölgelerine geçit vermeyen ,ancak denizi kucaklayan boz dağlar, tepeler, tepecikler…

Aralarında keyifle salınan yüzlerce girintili çıkıntılı koylar…

Tepelerin denizle kavuştuğu daracık düzlüklerde ufacık köyler…

Ulu çam, okaliptüs, ve çınar ağaçlarının rüzgarla salınan yaprak sesleri… Turunç, portakal, limon ağaçlarının çiçek kokuları…

Yol kenarlarında eşekler ve inekler, tepelerde keçiler oğlaklar, koyunlar, kuzuların melemeleri, boz kayaların arasından fışkıran taze fıstık yeşili çalıların sarı, turuncu ve kızıla çalan parmak uçları…

Dev sarı papatyalar…

Mor karabaş lavantalarının buram buram baygın kokuları…

Yarımadanın merkezi olan Bozburun Kasabası’nda, geleneksel gulet imalatı gerçekleştiriliyor.

Korunaklı körfezlere ve koylara sahip olan Bozburun’da, kış mevsiminde tekneler ağırlanır, tamirleri ve bakımları yapılır.

Zaten Bozburun bu yönüyle oldukça ünlüdür.

Yaz mevsiminde ise tüm Bozburun Yarımadası teknelerle kuşatılmış gibidir. Liman boyunca demirlemiş tekneler oldukça hoş bir görüntü oluşturur yarımadada.

Bozburun Yarımadası’nın üst yarısı, korunaklı koylardan yükselen dik yamaçları ile dağlık ve ormanlık bir yapıya sahiptir.

Güney kısım ise daha çorak ve kayalıktır.


Tam bu bölgede toprağın altında kalmış kalıntılar, gizli vadiler ve kuytu köşelerde kalmış limanları gözetleyen kaleler yer alır.

Bozburun Yarımadası, doğa yürüyüşçüleri için en ideal rotalardan biridir aynı zamanda.

Gözlerden uzak ve oldukça zor ulaşılan bir yarımada olan Bozburun Yarımadası, keşfetmekten ayrı bir haz duyan doğaseverlerin vazgeçilmez noktalarından biridir.

Yunan adalarından Simi ve Rodos’u rahatlıkla görebilmek için eski yollar ve patikalar temizlenmiştir.

Kumdan kale yapan bir çocuk hayal edin.

Demiş ”Yolculuk Terapisi” adlı gezi rehberinde Zeynep Atılgan Boneval…

Su dolu bir kovanın içine incecik kumları doldurup, avucunun içinden yavaş yavaş döküyor.

Yan yana minik tepecikler, tepeler, dağlar pıtır pıtır ortaya çıkıyor. Ve sonra aralarına deniz doluyor.

İşte böyle bir hayal Bozburun yarımadası.

Bozburun Yarımadasında yaşayan halk Karyalılar döneminden beri deniz yolculuklarının vasıtası olan tekne yapımcılığında ustalaşmış.

Bu gelenek günümüze kadar devam etmiş.

Marmaris’ten kalkan ‘Mavi Yolculuk’ guletlerinin çoğu, bölgenin idari merkezi olan Bozburun kasabasında imal edilmiş ve hala edilmeye devam ediliyor.

Zamanla bölgedeki sahil kasaba ve köyleri, yat, yelken ve deniz turizminin gelişimi ile tekne yapımcılığı yerine, gelen turistlere hizmet eden konaklama ve yeme içme işletmelerine odaklanmış.

Ancak hala, yazları koylara demirleyen tekneleri, kış aylarında tamir ve bakım için ahşap destekler üzerinde bu köylerde karada görebiliyorsunuz.

Kaynaklar:

  1. DOĞANER, Prof. Dr. Suna. "Bozburun Yarımadası: Coğrafi Ortam ve İnsan

  2. AKINCI 944 - Muğla Bozburun Yarımadası (mehmetakinci.com.tr)

  3. Yolculuk Terapisi | Yolculuk Terapisi






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder