ATİNA GOLDEN COAST TATİL KÖYÜ


20 Mayıs 2017 Cumartesi, Marathon Atina

Resmi adı Helen Cumhuriyeti olan Yunanistan'ın başkenti Atina, Atina Şehir Devleti'nin devamıydı. Felsefe Tarihinin en önemli merkezi olmuş, Antik Yunana uzanan kökleriyle felsefe, edebiyat, matematik, tiyatro, tarih ve siyaset gibi konularda dünyaya öncülük ettiği kabul edilmiş bu şehir görülmesi gereken yerlerimin ilk sıralarında yer alıyordu.

20 Mayıs 2017 Cumartesi günü bu arzumuz gerçekleşti. Atina'nın yaklaşık 4o km kuzeydoğusunda, Marathon Körfezi kıyısındaki Golden Coast Hotel&Bungalovs'ta, RCI tarafından adımıza bir hafta kalacak şekilde rezervasyon yapılmıştı.

20 Mayıs 2017 Cumartesi günü saat 09,50’de İstanbul Sabiha Gökçen Havalananından kalkan uçağımız saat 12,25’te Atina Hava Limanına inmişti. Gümrük ve pasaport işlemlerinden sonra 40 Avro vererek bindiğimiz , saat 14:00'te, havalimanının 25 km kuzeyindeki tatil köyünün resepsiyonundaydık.



Giriş işlemleri yapıldıktan sonra, görevlendirilen biri yardımıyla, kalacağımız bungalovlardan birine götürülürken geriye dönüp baktım.

Golden Coast Tatil Köyü; tarihi kent Marathon kasabasına bağlı 4*lı bir yerleşim birimiydi. Yerleşkede 4 katlı ana bina ile 2 katlı 301 bungalovdan oluşuyordu.

Otel olarak kullanılan ana binada denize ve bahçelere bakan 226 oda bulunduğunu öğreniyoruz. Bu odalar tek, çift, üçlü ve aile süiti olarak düzenlenmişti. Bütün odalarda klima, küvetli banyo, saç kurutma makinesi ve diğerleri bulunmakta olup, odalar Klasik Yunan tarzında dekore edilmişti.

Marathon Körfezinin kıyısında yer alan tatil köyü, çeşitli bitki türleri, her mevsim açan çiçekleri, ağaçları, havuzları, kafeleri, çevresindeki eğlence mekanları ve etkinlikleriyle Dünyadaki Cennetlerden biri gibi geldi bize.

Marathon Körfezine bakan ana binanın arka tarafında, dağlara bakan 301 adet bungalov 3 özel havuz çevresinde kümelenecek şekilde yapılandırılmış. Özellikle, tatil köyündeki küçük çocukları korumak amacıyla havuz çevreleri zarif bir düzenleme ile kapatılmış. Tek giriş kapısı var ve ”Lifeguard” olarak adlandırılan cankurtaran bulunuyor. Genellikle saat 09,00’da gelen cankurtaran bayrak direğine sarı bir bayrak asmadıkça havuzlara giriş izni verilmiyor.

Hava koşullarını elverişsiz olduğu zamanlarla, saat 19,00’dan sonra kırmızı bayrak çekiliyor ve giriş kapısı kilitleniyor. Böylelikle küçük çocukların bu havuzlara girişi imkansız hale getiriliyor.

Üç büyük havuzun çevresinde kümelenmiş olan 301 adet bungalovlarda odalar 2 kişilik, 3 kişilik ve 5 kişilik aile süiti olarak düzenlenmiş. Bize tahsis edilen bungolovun 5 kişilik aile süiti olduğunu gördük. Bungalovların etrafında kümelendiği havuzlardan birine bakıyordu.

İki odadan oluşan aile süitimizin, anne-baba için ayrılan yatak odası ile açık mutfağın bulunduğu salonda üç adet yatak bulunuyordu. Hem yatak odasından hem de salondan balkona çıkış kapıları vardı.

Eşyalarımızı yerleştirdikten sonra balkona çıktık. Önümüzde muhteşem bir çevre düzenlemesi vardı. Balkonumuzda yemek yerken, çevreyi rahatsız etmemek ya da havuzdakilerin bizi rahatsız etmemesi için, çeşitli bitki örtüsü ile kamuflaj yapılmıştı

Bizim Atina’daki evimiz olarak tanımladığım (1+1) yerleşkemizde, bir evde bulunması gereken her şey düşünülmüştü. Ütü ve ütü tahtası, mutfak elemanları, tost makinesi, hatta elektrikli ocağımız bile vardı.



Tatil köyünde bizim gibi açık mutfaklı donanıma sahip olanlar, yeme-içme sorununu kendin pişir kendin ye biçiminde çözümlenmekteydiler. Mutfak ihtiyaçlarımızı da tatil market ve köyünün yanı sıra çevremizde bulunan market ve süper marketlerden karşılayacaktık.

Balkondan bir süre havuzları ve güneşlenenleri izledikten sonra, tatil köyünü ve Marathon körfezini keşfetmek için, süitimizden ayrılıyoruz.

Marathon Körfezi çıkışına doğru yürürken devasa bir satranç tahtası dikkatimi çekiyor. Bir süre oyalandıktan sonra yerleşkeden dışarı çıkıyoruz.

Tatil Köyü ile plaj arasında bisiklet ve yaya yolu dikkatimizi çekiyor. Plaj ve kumsal yerleşim alanlarından ayrılmış. Bütün Plajlar halka açık ve ücretsizdir. Ancak, şemsiye ve şezlonglardan tatil köyü sakinleri yararlanabiliyor.

Kilometrelerce uzanan Marathon Körfezi kıyılarındaki plajların altın rengindeki kumları ve denizi, Sanayi bölgelerinin Marathon Körfezinden uzak olmaları nedeniyle, berrak ve mavi kalmasını sağlamıştır.

Golden Coast ile 3 km güneyindeki Nea Mikra arasında, muhteşem bir yürüyüş yolu bulunmaktadır. Özellikte akşam üzeri, hava karardıktan sonra, hemen herkes bu yolda yürümekte, koşmakta ya da çevresindeki kafelerde Dünyadaki Cennetin nimetlerinden yararlanmakta ve keyfini çıkarmaktalar.

Sahildeki kafelerden birine oturarak, çayla birlikte peynirli sandviç söyledik ikimizde. Sandviçlerimizi yerken bir taraftan da, yürüyüş yapanların yanı sıra, denizden çıkarak tatil köyüne gidenleri izledik.

Güneş kırmızı, turuncu ve sarı renklerini denize bırakıp ufukta kaybolurken tatil köyüne geri döndük. Tatil Köyünde hem büyüklere hem de küçüklere yönelik etkinlikler düzenlenmişti. Gündüzleri Atina  ve diğer yerleşim birimlerini tanımak için turlara katılanlar, gece etkinlikleriyle günü taçlandırmaktaydılar.

Resepsiyondan öğrendiklerimize göre; her sabah otelin önünden saat 09,00’da kalkan bir servis otobüsü 4 Euro karşılığında Atina’ya götürüyordu konuklarını. Trafik durumuna göre yolculuk bir bir buçuk saat sürebiliyormuş.

Otobüs, Atina’da Areos Parkının kuzey-batısında bulunan Panellenios otobüs durağında bırakıyor, öğleden sonra da saat 17,30’da da geri dönüşü gerçekleştiriyormuş yine 4 Euro karşılığında.

Diğer ulaşım araçlarına gelince, otelin lobisine asılmış fiyat skalasındaki ücretlerle taksiden yararlanıyor Maraton’a 10 Euro, Atina'ya da 30 Euro karşılığında gidilebildiğini öğrendik.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

TURİZMİN BAŞKENTİ ANTALYA

PARİS SEİNE NEHRİ

GÜNEŞİN ÜLKESİ LİKYA