Kayıtlar

Mayıs 31, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

KAPALI ÇARŞI İSTANBUL

Resim
İstanbul’un Fatih tarafından alınmasıyla birlikte, yeni baştan tanımlanmakta olan İmparatorluk, birçok yeni kurumu da öne çıkarmak zorundaydı. Çünkü Doğu Roma ve Bizans İmparatorluklarından sonra Osmanlı İmparatorluğuna başkentlik yapacak olan İstanbul yeni bir kimliğin yaratılmasında öncü rolü oynayacaktı. Özellikle ekonomik yönden yapılması gereken işlerin başında, “ürün” ve ‘’ekonomi çarklarının hızlı dönmesi’’ düşüncesinin en geniş anlamıyla tanımlanması gerekiyordu. Diğer taraftan, herhangi bir şeyi “korumak” ve geliştirmek için, onun üstünü “örtmek ve korumak” gerekmiştir. İşte Kapalıçarşı’nın “üstünün örtülmesi” hiç kuşkusuz böyle büyük bir projenin hayata geçirilmesi amacıyla yapılmıştı. Kapalıçarşı, belki de Osmanlı İmparatorluğu’nun geliştirdiği en önemli ve karmaşık projelerden birisidir. İmparatorluğun ürün kimliğinin ve ekonomisinin canlı kalmasını sağlayan dev bir mekanizma olarak tanımlanmış, düzenlenmiş, inşa edilmiş, gelişmiş ve günümüze kadar ge...

MISIR ÇARŞISI İSTANBUL

Resim
Osmanlı’nın kamusal alanda ortaya koyduğu yapılaşma düzeninde sosyal hayatın merkezini teşkil eden dini ve ekonomik faaliyetlerin birlikte yürütülebileceği imar düzeni, külliye yapılarının doğmasına sebep olmuştur. Külliye gruplarında cami, medrese gibi dinsel yapılar, zaviye, hastane gibi sosyal yapılar, arasta, bedesten, çarşı gibi ticari yapılar, medrese gibi eğitim kurumları bir arada düşünülmüş ve oluşturulmuştur. Çok büyük çaplı ekonomik güce ihtiyaç duyulan külliye yapıları daha çok padişah, sultan, sadrazam gibi nüfuzlu kişiler tarafından yaptırılmıştır. Bunlardan biri de Hatice Turhan Sultan’dır. Çarşı kelimesinin kökeni Farsça ‘’Cahar’’ (dört) ve ‘’Su’’ (taraf, sokak) sözcüklerine dayanmakta olup, dört sokak anlamını taşımaktadır. Akla gelebilecek her türlü alışveriş yapmaya yarayan çarşı; kentin alışveriş yapmaya elverişli işlek bir yerinde ya da kentin merkezinde, iki tarafı dükkânlarla çevrilmiş, genelde üstü örtülü olan sokaklar ve meydanlar bütünüdür...

YENİ CAMİİ İSTANBUL

Resim
Aradan 59 yıl geçmiş. Sanki dün gibi. İstanbul’a giriş kapısı Haydarpaşa Garı’ndan Tarihi Yarımada’ya geçince Eminönü meydanında ilk dikkatimi çeken  Yeni Camii olmuştu. Güvercinleri, işportacılarıyla iç göç filmlerinin ve kan davalarından İstanbul’a kaçan taşralıların öykülerini işleyen filmlerin ana mekânıydı o zamanlar. Filmlerde sıkça gösterilen Yeni Camii. içinde dua edenlerle Eminönü meydanına uhrevi bir hava katardı. Bir cazibe merkeziydi Eminönü camisiyle, güvercinleriyle, balık ekmek satanlarıyla, Mısır Çatşısı ile. Hala da öyledir. İstanbul’a gelenlerin mutlaka görmek istedikleri yerlerden biridir Eminönü Meydanı ve Yeni Camii idi. Galata Kulesi'nden Eminönü'ne panoramik bir bakış yapılırsa; Galata Köprüsü'nün Eminönü ayağında Valide Hatice Turhan Sultan Camisi, sağ tarafta bütün görkemiyle Süleymaniye Camisi ve sol tarafta da anıtsal Sirkeci Garı yer aldığı görülecektir. Özellikle camiler İstanbul siluetini oluştururlar ki bu siluet aynı zamanda İstanb...